15 Eylül 2012 Cumartesi

Zeytin Yağları Hakkında Temel Bilgiler


Zeytinyağları hakkında temel bilgiler
Bunları biliyor muydunuz?
Markalı zeytinyağı almak neden çok önemlidir?
Zeytinyağında üretim
 ve saklama koşullarının Sağlıklı olması, aldığınız yağın içinde %100 zeytinyağı olması,Asit oranının düşük olması ve Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın izniye üretilmiş olması çok önemlidir. Zeytinyağında sağlık ve kaliteyi elde edebilmek için güvendiğiniz marka zeytinyağını tercih etmelisiniz.
Zeytinyağı donar mı?
Zeytinyağı soğukta muhafaza edildiğinde donar. Ancak oda sıcaklığında kaldığı
 zaman kalitesi bozulmadan Sıvı hale döner.
Zeytinyağı nasıl saklanmalıdır?
Zeytinyağı, doğrudan güneş almayan, oda sıcaklığında ve ağzı kapalı olarak saklanmalıdır.
Son kullanma tarihi geçen zeytinyağını ne yapmak gerekiyor?
Son kullanma tarihi geçmiş ürünün sağlığa direkt bir
 zararı yoktur. Fakat tadında acılaşma görülebilir, bu da midenizi rahatsız edebilir.
Tekli doymamış (monoansatüre) yağ nedir?
Yapısındaki karbon atomlarının yalnızca iki tanesi, çift bağla bağlı olan yağ türüdür. Araştırmalar tekli doymamış yağların, kan kolesterol düzeyini yükseltmediğini, hatta kontrol edilmesine yardımcı olduğunu göstermektedir. Tekli doymamış yağlar en çok zeytinyağında bulunur.
Zeytinyağı kalp sağlığını nasıl etkiler?
Yapılan son bilimsel araştırmalar, kalbimiz için yararlı besinlerin başında zeytinyağının geldiğini gösteriyor. Zeytinyağının kalp hastalıkları üzerindeki en önemli etkisi, kandaki kötü kolesterolü düşürmesidir. Kolesterol damarlarda birikerek kalp ve damar hastalıklarına yol açmaktadır. Zeytinyağı kandaki kolesterol miktarını kontrol ederek damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olmaktadır. Ancak zeytinyağının kalp ve damar sağlığımıza olumlu etkisi bununla sınırlı değildir. Zeytinyağı, tansiyonun kontrol altında tutulmasında da önemli bir rol oynamaktadır.
Çocukların sağlıklı gelişiminde zeytinyağı ne derece etkilidir?
Çocuklar için beslenme, yetişkinler için olduğundan çok daha önemlidir. Çünkü, çocukluktaki beslenme, tüm yaşamı etkiler. Yaşamın ilk
 yıllarında beynin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi, beslenmeyle doğrudan bağlantılıdır. Çocuk beslenmesinde yağlar, yaşamsal bir rol oynar. Zeytinyağı, bu açıdan da vazgeçilmez bir besindir. Çünkü, zeytinyağı, çocuk gelişiminde hayati önem taşıyan yağ asitlerini, Anne Sütüne eş miktarda içerir. Söz konusu yağ asitleri, çocukların kemiklerini güçlendirir.
Zeytinyağı nasıl üretilir?
Zeytin hasatında toplanan zeytinler
 Zeytin işliklerine götürülür. Burada zeytinler önce ezilir (bir değirmen veya modern teknikle) Sıcak veya ılık Su kullanılarak sıkılır. Daha sonra su ile yağın ayrılması işlemi vardır. Üstten yağı maşrapa ile almak gibi çok basit yöntemlerle yapılabileceği gibi santrifüj kullanılarak da yapılabilir. Elde edilen yağ süzülür, kalitesi ölçülür ve uygunsa doğal olarak tüketilir, değilse rafine edilir.
Sızma zeytinyağlar riviera zeytinyağlara göre neden daha pahalıdır?
Sızma düşük asitli (maksimum %1 asit), üstün tat ve kokuya sahip en makbul zeytinyağı türüdür.
 Zeytinin toplanmasından, üretimine ve saklama koşullarına kadar özel çaba gerektirir, tabi ki bunun neticesi ilave maliyetler gerektiren bir üründür. Ancak zeytinin özü olan halis zeytinyağı sızmadır.
Zeytinyağları ne kadar kolesterol içerir?
Zeytinyağlarının hiçbir çeşidinde kolesterol yoktur.

Ayçiçek Yağları Hakkında Temel Bilgiler


Ayçiçeği Dünyada ve Türkiye'de en önemli yağ bitkilerinden biri olup, Türkiye'de genelde yağlık olarak yetiştirilir. Yağlık olarak ekiminin % 70'inden fazlası Trakya ve Marmara bölgesindedir.
Tüm Yağ Çeşitlerini ve Daha Fazlasını Bulabilirsiniz www.sanaltedarikcim.com


İklim ve toprak istekleri
Ayçiçeği, yetişme periyodu boyunca (100-150 gün) 2600-2850 °C civarında toplam sıcaklık ister. Derin ve kazık kök sistemine sahip olması nedeniyle, kuraklığa dayanımı fazladır. Her türlü toprakta yetişmesine rağmen, iyi drenajlı, nötr PH (6,5 - 7,5)'a sahip ve su tutması yüksek toprakları daha fazla sever. Taban suyu yüksek, asitli topraklardan hoşlanmaz. Tuzluluğa dayanması ortadır.
Ayçiçeğinin çimlenmesi için en az toprak sıcaklığı 8-10 °C olmalıdır. Bu nedenle genelde Nisan ayı başı-Mayıs ortası arasında ekimi yapılır. Erken ekim, verimi önemli ölçüde arttırır. Ayçiçeği soğuğa dayanıklı olup, genelde ilk donlardan 4-6 yapraklı devreye kadar zarar görmez. Ancak ısının -4 °C nin altına düşmesiyle oluşan dondan oldukça fazla etkilenir.

Gübreleme
Optimum verim için bölge koşullarında yapılan araştırmalarda 7-8 kg. saf azot ve aynı miktarda fosfor yeterli olur. Ancak sulu koşullarda bu miktarları arttırmak gerekir. Toprak analizi yapılıp tarlanın besin maddesi içeriği belirtildikten sonra gübre uygulamak son derece önemlidir. Eğer toprakta yeterli miktarda fosfor varsa 7-8 kg. saf azotu içeren 15-16 kg. üre (% 46 N) veya 25-30 kg. Amonyum Nitrat (%26 N) gübresi serpilerek karıştırılır ve ardından ekim yapılır. Eğer toprakta genelde potasyumca zengin olması nedeniyle, bu besin maddesine içeren gübre tavsiye edilmez. Ancak toprak tahlil sonucu bu besin maddesinin eksikliği belirtiliyorsa, topraktaki mevcut duruma da bağlı olarak, yeterli miktarda 15-15-15 gübresi uygulamak gerekir. Çünkü kompoze gübrelerin üzerindeki üç rakam sırasıyla N-P-K yani Azot - Fosfor - Potasyum besin madde oranına göre ucuz olan gübre tercih edilmelidir.


Ekim ve tohumluk
İyi bir tohum yatağı hazırladıktan sonra, ayçiçeğinde pnömatik mibzerlerle ekim yapılır. Yapılan araştırmalar sonucunda; sonbaharda soklu pulluk ile sürüm, ilkbaharda kazayağı ve ardından tırmık ile yapılan tohum yatağı hazırlığı en ekonomik toprak işleme yöntemi olarak belirlenmiştir. Yabancı ot ilacı icin genelde trifluarin terkipli ilaçlar ekim öncesi uygulanır. Ancak ilaç uygulandıktan sonra mutlaka tırmık veya benzeri bir ikinci sınıf toprak işleme aletiyle karıştırılmalıdır. Ayrıca yabancı ot mücadelesi için bitkiler 25 - 30 cm. olduğu zaman çapa makinesi ile ara çapası yapılır.
Yapılan araştırmalar, sırı arası 70 cm. ve sıra üzerinin 30-35 cm. olduğu bir ekim sıklığıyla sağlanan 4500-5000/ca/da civarında bir bitki populasyonunun en yüksek verimi verdiğini ortaya koşmuştur. Hibrit tohumluklar yüksek verim potansiyeline sahip, aynı günlerde çiçeklenip, olgunlaşır ve aynı kalitede ürün veririler. Piyasada değişik firmalara ait birçok yağlık hibrit ayçiçeği çeşidi bulunmaktadır. Tohum iriliği arttıkça dekara atılacak tohum miktarı da artar. Aslında iri tohumun, özellikle uygun olmayan iklim ve toprak koşullarında, çimlenme gücünün biraz daha fazla olmasından başka bir avantaja sahip değildir. Dekara atılan tohum miktarı tohum iriliğine bağlı olarak 400 gr/da civarındadır.
Ayçiçeği topraktan fazla miktarda besin maddesi kaldırır. Bu nedenle üst üste ayçiçeği ekiminden kaçınılmalıdır. Bundan dolayı, genelde Buğday-Ayçiçeği ekim nöbeti uygulanır.
Tablanın biraz eğik olması, yani yere doğru bakması, kuş zararını ve güneşten kaynaklanan tabla yanıklığını azaltır. Bu nedenle, bu tip hibrit çeşitler kuş zararının yoğun olarak hissedildiği yerlerde tercih edilmelidir.

Sulama
Ayçiçeği bitkisinin su ihtiyacı, yetişme periyodu boyunca yaklaşık 700-800 mm. civarındadır. Bu nedenle yüksek ve arzulanan verimi alabilmek için yağışın az olduğu yıllarda aradaki farkın, sulamaya uygun yerlerde, mutlaka sulama suyuyla verilmesi gerekir. Toprakta bitkilerin su ihtiyaçları toprak tansiyonemetresiyle ölçülür. Ayçiçeğinde en hassas devre, çiçeklenme öncesi tablaların oluşmaya başladığı devre ile süt olum devresi arasıdır. Bu devrede oluşan, suya olan stres, verimde geri gelmeyecek kayıplar ortaya çıkarır. Özellikle suya duyulan bu ihtiyaç çiçeklenme zamanında en üst seviyeye çıkar. Bundan dolayı bu devrelerde yağış yoksa, yüksek verim için ayçiçeği mutlaka sulanmadır.20'şer gün arayla yapılan sulamaların verimi arttırdığı Denizli Baklan Ovası'ndaki Dağallı çiftçiler tarafından denenmiş ve görülmüştür. 40 cm olduktan sonra her 20 günde bir sulama yapılmalıdır.Eğer sulama yapılacaksa, bitkiler 45-50 cm. boyunda bir sulama, tabla teşekkül ettiği devrede süt ve olum devresinde yapılacak olan birer sulama ile toplam üç defa su verilmesi verimi %100 oranında arttırır. Özellikle sulanan alanlarda dekara atılan bitki sayısını ve verilecek gübre miktarını bir miktarı arttırmak verim artışı için gerekli diğer faktörlerdir.

Hastalık ve zararlıları
Ayçiçeğinin en önemli zararlısı orobanş parazitidir. Ancak bu parazite dayanıklı hibritler piyasada mevcuttur. Bunun yanında diğer hastalıklar ayçiçeği mildiyösü, sap, kök ve tabla çürüklükleridir. Ayçiçeği mildiyösüne karşı hibrit tohumlar ilaçlı olup, ancak özellikle sulu alanlarda ortaya çıkan Slerotinia'ya karşı dayanıklı çeşit olmayıp, ilaçlı mücadelesi de yoktur. Ülkemizde ekonomik zarar eşiğini aşan ayçiçeği zararlıları şu an için mevcut değildir.

Hasat
Ayçiçeği tablasının arkası ve brakte yapraklarının % 50'si kahverengi renge dönüştüğünde ayçiçeği fizyolojik olgunluğa erişmiş olur. Ancak hasadın yapılabilmesi için ablanın, gövdenin ve yaprakların tamamen kahverengi renge dönüşmüş olması ve tanedeki nem oranının % 9-10'a düşmesi gereklidir. Çünkü ayçiçeği yağlı tohuma sahip olduğu için yüksek nemde depolandığında, taneler kısa zamanda kızışır ve bozulur. Bu nedenle hasatta tane neminin % 10'un altında olması son derece önemlidir. Zamanında yapılmayan hasat özellikle bazı çeşitlerde tane dökmeye sebep olacağından, ayçiçeği hasadı fazla geciktirilmemelidir.